Bir önceki yazımızda işlediğimiz konu hatırlanacağı üzere hem ülkemizdeki ekonomik bozulmanın sebeplerini hem de Şirketlerdeki kar ve nakit seviyelerinin belirti aşamalarını ilişkilendirip mukayeseli irdelemiştik.
Şirketlerdeki “Finansal Yapılandırma”ların neden gerektiğine değinerek “Kar Erozyonu ve Nakit Darboğazı Aşamaları”nın ön belirtilerini açıklamıştık.
Maalesef hem ülke hem de Şirketler olarak geldiğimiz son noktadaki güncel durum ne kadar yerinde tespitler yaptığımızın ispatı olmuştur .
Birkaç yıl geriye dönersek 2016 yılı sonuçlarına göre Türkiye ilk 500 (ISO 500) firmaları %13,7 EBITDA (FAVÖK) karlılığı ile toplamda yaklaşık 75 milyar dolar fon yaratmasına rağmen bu fon serbest nakit yaratmadığı için ilave olarak her sene yaklaşık ortalama 25 milyar dolar dış kaynağa ihtiyaç duyulmakta olduğunu bilmekteyiz. Bunun sebeplerini irdelediğimizde:
1. Şirketlerde üretilen ürün ve hizmet katma değer seviyesi yeterli değildir (brüt karlılıklar düşüktür).
2. Şirketler büyümektedir ve EBITDA (FAVÖK) karları artmaktadır ancak borçları, borçlanmaları daha çok artmaktadır.
3. Şirketlerin borçluluk artışının kar artışından daha çok olması öz kaynakları eritmektedir.
4. Şirketlerin gelir-gider-borç döviz pozisyonları terstedir.
5. Şirketlerin ihracat rekabetçilikleri, ihracat gelirleri ve oranları döviz pozisyonları dengesi için yeterli seviyede değildir.
6. Toplam giderlerin içindeki finansal giderlerin payı artmıştır.
7. Şirketlerin nakit akış dengeleri bozulmuştur.
8. İşletme Sermayesi ihtiyaçları artmıştır.
9. Şirketlerin genel yönetim kalitesi düşüktür.
ISO 500 Şirketleri için 2017 yılı sonu itibari ile açıklanan sonuçlar da benzer yöndedir. O nedenle bu Şirketlerin çoğunluğu mevcut güncel krize maalesef hazırlıksız yakalanmış olup bundan sonrası için tüm şirketlerde olduğu gibi her birini zor günler beklemektedir. Özellikle ağırlıklı olarak yurtiçi satış yapan ve ithal girdi oranı görece yüksek olan Şirketleri çok zor günler beklemektedir. Satışların daralan Pazar nedeniyle azalması hem büyümeyi hedeflerin altına (ölçek ekonomisi) çekmekte hem de borçlanma maliyetleri çok yükseldiği için karlılık mücadelesinin önüne sermaye ve nakit yönetimi geçmektedir. Şirketlerin Yaşam savaşı için nakit akış yönetimi birincil konu olmaya uzun bir süre daha devam edecektir.
Bir şirketin nakit akışına etki eden faaliyetleri ve bu faaliyetlerin sonuçları aşağıdaki şemada belirtilen anlatımdan çok daha karmaşık olabilir. Fakat bunlar basite indirgenmiş olarak aşağıda yer alan şekildeki gibi bir döngüde sıralanabilir:
Şirketlerin faaliyetlerini bir faaliyetler döngüsü içinde sınıflandırırsak yukarıdaki şekildeki gibi bir şema karşımıza çıkacaktır. Nakit çevirme süresi, firmanın işletme sermayesine yatırılmış fonlarının paraya geri dönüş zamanını ölçer. Nakit çevirme süresindeki artış firmanın temel likiditesinde bir kötüleşmeye, bir azalma ise firmanın likiditesinin geliştiğine işaret eder. Şöyle ki;
1. İlk aşamada şirketler üretim yapmak amacıyla hammadde satın alırlar (to).
2. Kredili alışverişlerinin ödemesi zamanı gelince yapılır (t1).
3. İlerleyen bir zamanda (t2) satışlar tamamlanır.
4. En sonunda ise belirli bir tarihte (t3) kredili olarak satılan ürünlerden doğmuş olan alacaklar tahsil edilir.
Nakit akış yönetiminde bu şemadan hareket ederek özetle:
· Etkinlik süresi yani nakit ile başlayan bir faaliyet döngüsünün tekrar nakit ile sonlanmasını kapsayan sürenin uzunluğuna stok devir hızı, alacak devir hızından daha fazla etki etmektedir. Bu nedenle işletmelerin vade politikalarında gösterdikleri hassasiyetten daha fazla stok yönetimi üzerinde yoğunlaşmaları gerekmektedir. Özellikle imalat işletmelerinde stok devir hızının artırılması önem kazanmaktadır.
· Stok devir hızının artırılması için aynı satış düzeyini daha az stok seviyesi ile sürdürmek gerekmektedir. Bunun için tam zamanında üretim yönetimi ve stok kontrol tekniklerinden yararlanmak uygun olabilir.
· Nakit çevirme süresi, etkinlik süresinden ticari borç geri ödeme süresinin indirilmesi ile bulunmaktadır. Bu nedenle nakit çevirme süresine alacak ve stok hızı dışında ticari borç devir hızı da etki etmektedir. Etkinlik süresi değişmezken, nakit çevirme süresinin kısaltılması için ticari borç devir hızının yavaşlatılması, diğer bir deyişle ticari borç ödeme süresinin uzatılması gerekmektedir.
· Alacak devir hızının gerek ekonominin genel koşulları nedeniyle, gerekse vade politikalarındaki değişiklik nedeniyle yavaşladığı dönemlerde nakit çevirme süresinin uzamaması için aynı anda ticari borç devir hızının da yavaşlatılması iyi bir yol olabilir.
Nakit Akış Darboğazına düştüğünüz zaman:
Ø Satışlara, üretime, satın almaya, ücretlere, genel giderlere ve bunların işletme sermayesi ihtiyaçlarına etkisine ilişkin temel varsayımlarda bulunun,
Ø Nakit tahsilat tahmininde bulunun,
Ø Alacaklıları sınıflandırın,
Ø Satıcılara ve diğer alacaklılara ödemelere öncelik verin,
Ø Nakit tahsilatlara dayalı olarak ödeme programını belirleyin,
Ø Yaptığınız varsayımlara ilave olarak “Daha Kötü Durum” “Eğer” senaryosu hazırlayarak bu varsayıma uygun olacak şekilde Nakit Akış öngörünüzü finalize edin,
Ø “Varsayımlarınızın” değişmesi durumunda Şirketi bu tahmin değişimlerine Nakit Akış açısından hızlı yanıt vermeye hazırlayacak acil durum planları belirleyin,
Ø Çeyrek bazlı olarak varsayımlarınızı geriye dönük kontrol ederek Nakit Akışınızı güncelleyin.
Ø Aylık, Haftalık ve Günlük Olarak Operasyonun da içine girerek gerçek zamanlı olarak Nakit Akışınızı kontrol edin.
Aşağıdaki plan ise bir ACİL DURUM EYLEM PLANI olup KAR EROZYONU yaşandığında NAKİT DARBOĞAZINA düşüldüğünde alınacak aksiyonları öncelik ve aciliyet sırasına göre içermektedir:
1. Ölçek Kullanım Verimliliğinin Sağlanması için Kapasite Kullanım Oranının Arttırılması,
2. Maliyet ve Fiyatlama Yapılarının Kontrol Edilmesi ve Kar Edilmeyen/Nakit Yaratmayan İşlerin Durdurulması , İlgili Ürün ve Müşterilerden (İşlerden) Çıkış,
3. Karlılıkların, Maliyetlerin İş bazında İncelenmesi ve Fiyatlamaların, Maliyetlerin Müşteri ve Ürün bazında Doğrulanması, Fiyat Artışı Yapılması,
4. Giderlerin (Sabit ve Değişken) Azaltılması,
5. Satınalma Miktarlarının, ve Maliyetlerinin Düşürülmesi, Borç Ödeme Vadelerinin Gözden Geçirilmesi,
6. Kredi ve Borçların yeniden Yapılandırılması: Teminatları Yeniden Değerleme, Banka Sayısını Azaltma, Geri Ödemesiz Dönem Oluşturma, Vade Uzatma, Faiz Azaltma,
7. İşçilik Sayı ve Maliyetlerinin Azaltılması (Organizasyonun Yalınlaştırılması),
8. Alacak Tahsilatının Hızlandırılması/Factoring (Factor Account Receivable),
9. Stokların gözden geçirilip Nakte Çevrilmesi (hareket görmeyen ve fazla stoklar öncelikli),
10. Nakit/Sermaye Yaratacak Duran Varlık Satışı.
Sevdiğim Sözler: “Rakamlar yalan söylemez, Yalancılar rakam kullanır ! ” İngiliz Atasözü
Comments